Halk arasında yarım baş ağrısı diye bilinen, en belirgin özelliği periyodik olarak gelen ve soğuk bir terleme ile birlikte başın ve yüzün yarısını kaplayan tek taraflı özel bir baş ağrısıdır. Bu ağrılar günlük yaşantıyı etkileyebilmelerinden dolayı oldukca meşekkatlidirler.
Damarsal(vasküler) ağrı olarak da bilinen migren, neden ileri geldiği bilinmeyen bir rahatsızlıktır. Ancak, Beyindeki bazı kimyasal maddelerin bu işte önemli rol aldığı kabul edilmektedir.
Genel oarak migren, klasik ve basit migren olarak iki gurupta ele alına bilir.
Klasik migren: Baş ağrısından önce “ aura ” diye adlandırılan bir dönem yaşanır. Aura esnasında görme ve koku alma duyularında değişiklikler gibi bazı durumlar yaşanabilir.
Basit migren: Aura dönemi yoktur. Migren atakları genellikle 16-35 yaş arası başlar. 50 yaş civarında sıklığı azalır. Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülmektedir.
Migrenin başlamasına sebep olabilen başlıca faktörler:
- Stres
- Hormonal değişiklikler(Örneğin hamilelik durumu, ergenlik çağları veya kullanılan hormon baskılayıcı ilaçlar sonrası)
- Yiyecek ve içecekler (Bazı peynir çeşitleri, şarap, domates hatta patates dahi)
- Uyku düzeni (Çok veya az uyku, uyku saatlerini değiştirme),
- İklimsel değişiklikler ve kişisel bazı alışkanlıklar,
- Migren hastalığında genetik olayın rolü kesin olmamakla birlikte ailevi tipinde 19. kromozomda bozukluk olduğu bilim adamlarınca saptanmıştır.
Migrenli kişilerin büyük çoğunluğunda baş ağrısı en azından atağın (krizin) başlangıcında başın bir tarafından başlar. Israrla aynı tarafta görülebileceği gibi bazen başın karşı tarafında da görülebilir. Bu özelliği sebebi ile yarım baş ağrısı olarak da bilinir.
Şiddetli bir ağrı krizidir. Çoğunlukla başlangıçta batıcı, oyucu ve zonklayıcı olduğu söylenir ama sonradan künt ve devamlı bir hal alır, giderek şiddetlenir ve genişler, kafa yarısını veya tamamını etkiler.
Migren atağı dört döneme ayrılabilir, ancak migreni olan insanların çoğu bu dört dönemin hepsini birden yaşamaz. Bu dönemler sırasıyla:
1. Uyarı Dönemi: Genellikle birkaç saat, bazen birkaç gün sürebilir. Yorgunluk, esneme, ruh hali değişiklikleri, bazı yiyecekler için açlık ve ışık-ses-kokulara karşı artmış duyarlılık gibi uyarıcı belirtiler vardır. Yaklaşık olarak migreni olan her 10 kişiden 6’sı uyarı dönemini yaşar.
2. Aura: Auralar beynin içinden kaynaklanan, baş ağrısı atağından genellikle 20 dakika ile 1 saat öncesinde oluşan belirtilerdir. Migreni olan her 10 kişiden ortalama 2’si aura belirtilerini yaşar. Bunlar genellikle görme ile ilgili, çakan ışıklar, zig-zag çizgiler veya görmenin grileşmesi gibi problemlerdir. Aynı zamanda işitme veya konuşma problemleri, zihin bulanıklığı ve vücudun bazı bölümlerinde veya yüzde karıncalanma hissi olabilir.
3. Baş ağrısı Dönemi: Çoğu insan için migren atağının en kötü dönemidir. Ağrı genellikle yürüme veya merdiven çıkma gibi fiziksel aktivitelerle şiddetlenir. Ancak migren ’yalnızca bir baş ağrısı’ değildir. İnsanların çoğu aynı zamanda bulantı hisseder, bazısı da kusar. Migrendeki baş ağrısına eşlik eden ve sık görülen diğer belirtiler arasında, ışığa, sese ve kokulara aşırı duyarlılık da yer alır. Migrenli insanların çoğu atakları sırasında karanlık ve sessiz bir oda ararlar. Eğer hiç tedavi edilmezse, migren tipik olarak 4 saat ile 3 gün arasında sürer, ancak süre ortalama 1 gündür.
4. Ağrının Geçme Dönemi: Başağrısı durduktan ya da geçtikten sonra, kişinin kendini yeniden normal hissetmesine kadar geçen süredir.
Migren, baş ağrısı öncesi veya ağrı süresince vücuda nasıl etki eder?
- Kabızlık veya ishal olunur. Yani sindirim sistemi etkilenir.
- Sinir sistemi etkilenir, sinirlilik gözlemlenir.
- Mide bulantısı veya kusmalar görülebilir.
- Işığa karşı aşırı duyarlılık olabilir.
- Gürültüye karşı aşırı tepki duyulabilir.
- Kan damarlarında gözle görülebilir derecede genişlemeler gözlemlenebilir.
- Boyun ve omuz ağrıları hissedilir.
- Boyun ve omuzda tutukluklar hissedilir,
- El ve ayaklarda sızı hissedilir.
- Dokunma hissi azalır.
- Aşırı hassasiyet ortaya çıkar
Ağrı geldiği zaman, karanlık bir odada sırt üstü yatmak oldukça etkilidir. Ayrıca, hazımsızlığı önlemek, haftada iki kere ılık banyo yapmak, sebze yemek ve kahve, çay, sigara, içki, gibi zararlı şeyleri terk etmek gerekir.
Ağrı kesiciler, baş ağrısını giderir ancak ağrının nedenini ortadan kaldırmaz. Ağrı ilk ortaya çıktığında alınırlarsa en iyi etkiyi gösterirler. Ancak daha çok ilaç içmenin daha çok rahatlama sağlayacağı düşüncesi büyük bir yanlıştır. Ayrıca bu durum, ilacın gereğinden fazla kullanımına bağlı baş ağrılarına da neden olabilir (rebound baş ağrıları).
Migren ağrısını önlemeye yönelik ilaçlar, ağrıların sıklığını gidermek için kullanılmaktadır. Ağrı kesicilerden farklı olarak baş ağrısı olmasa bile her gün alınmaları gerekmektedir. Bu ilaçlar baş ağrılarını önlemese bile baş ağrısı yaşama sıklığını ve ağrıların şiddetini azaltmaktadır. Diğer yandan migren tedavisinde ilaç almaktan başka yaşam biçimi değişikliği de faydalıdır.
Migrenin ilaç tedavisinde iki yol izlenir:
1. Akut tedavi (atak tedavisi):Atak tedavisi için basit ağrı kesiciler kullanılabilir, ya da migren ataklarına özel ilaçlar alınabilir.
2. Önleme tedavisi :Özellikle ataklar çok sıksa ve yaşam kalitesini çok bozuyorsa önleme tedavisi uygulanır. Bu tedavide migren atağı olsun olmasın, her gün ilaç alınır. Önleme tedavisi atakların sıklığını ve şiddetini azaltmaya yöneliktir.
Migreni önleme tedavileri:
Yaşam biçimi değişiklikleri: Migren ataklarını önlemek için alınacak önlemlerden ilki, parlak ışık, rüzgar, keskin kokular gibi tetikleyicilerden uzak durmaktır.Düzenli ve vücudu aşırı zorlamayan yürüyüş, yüzme, bisiklet gibi egzersizler kaslardaki gerginliği azaltır, dolaşımı artırarak atakları önler.
Dikkat edilmesi gereken noktalar:
Ancak, sık olmamakla birlikte baş ağrılarının daha ciddi rahatsızlıkların habercisi olabileceğini unutmamak gerekir. Bu nedenle aşağıdaki gibi baş ağrıları varsa muhakkak bir doktora danışmak gereklidir:
- Baş ağrısı aniden ortaya çıkıyor ve Geçmiyorsa,
- Çift görmeye neden oluyor, halsizliği artırıyor veya duyu kaybına neden oluyorsa
- 50 yaşından sonra ortaya çıkmışsa
- Başa gelen bir darbe veya kaza sonrası ortaya çıkmışsa
- Boyunda sertlik veya ateş şeklinde kendini gösteriyorsa
- Alışılmadık bir durum yaratıyorsa
Şu ana kadar hiç böyle ağrımadığı düşünülüyorsa
Aşağıda verilen şekilde bir diyet listesine uymak migren ataklarından önlenmesinde faydalı olabilir.
Müsaade edilenler: Kafeinsiz kahve, meyve suları, soda (Kahve çay kola gibi kafeinli içecekler günde 2 fincanı geçmemelidir), donmuş veya taze her türlü et,her türlü unlu mamul(kepek ekmeği, buğday,yulaf ezmesi), pirinç, sınırlı olmak üzere süt, yoğurt, peynir (ancak bazı peynir cinsleri yenmemelidir), meyveler(örneğin kaysı, elma, armut), şeker,bal.
Sakınılması gerekenler: Çikolata, kakao, alkollü içecekler,işlemden geçirilmiş konserve veya eskimiş etler,salam,sucuk ve sosis gibi yiyecekler,tuzlanmış ve kurutulmuş balık,çikolatalı süt,eski peynir,rokfor,mozeralla ve cheddar tipi peynir,peynir içeren ekmek ve krakerler,kakaolu kek,ekşi mayadan yapılan ekmek, çikolata veya fındık- fıstık- ceviz gibi kuru yemişleri ihtiva eden ekmek ve tahıl mamulleri,pancar,mercimek,bezelye bakla,soğan,zeytin,bazı meyveler(avokado,incir,kuru üzüm,kırmızı erik),çikolatalı şekerlemeler,keçi boynuzu,pizza,dondurma,soya sosu, mono sodyum glutamat içeren yiyecekler(örneğin Çin yemekleri),kabuklu yiyecekler ve tohumlar(yer fıstığı, susam, ayçiçeği ve kabak çekirdeği),turşu ve salamura halindeki yiyecekler.
0 yorum:
Yorum Gönder